Levent Tüzemen / Sabah
Muslera kalitesinde ve tecrübesinde bir kaleci böyle stratejik hata yapmamalıydı. Muslera’nın ayağıyla müdahale etmesi gereken pozisyonda dizleriyle topu önlemek istemesi, ardından rakibini indirip penaltı yapması ve kırmızı kart görmesi akıl tutulmasıydı. Oysa Muslera topu elle tutabilir ve rakibin endirekt atış yapmasını sağlar, kendisi de kırmızı kart görmezdi. Muslera neden böyle yaptı? Rize’de ayağı kırıldığı için topa ayağını uzatmaktan korktu. Aytaç’ın çevre kontrolü yapmadan topu Muslera’ya yollaması amatörceydi.
Galatasaray 10 kişi oynadığı anlarda bile oyun ve pozisyon olarak İskoç takımından üstündü. Ancak bu üstünlük gol gelmeyince meyve vermeyen ağaca benziyor. Bu verimsizliğin temelinde Fatih Terim’in oyuncu tercihlerinin yanlışlığı yatıyor. Terim, Mostafa’dan golcü yaratmaya çalışıyor ama Galatasaray’ın tek vuruşu yapabilecek bir golcüye ihtiyacı var. Ben olsam Diagne ya da Falcao ile başlardım. Gidinceye kadar Falcao senin zaten oyuncun değil mi? İlk 15 dakikada Diagne-Falcao ikilisinden biri olsaydı o net pozisyonlar gol olurdu.
Berkan Kutlu’nun çalışkanlığını, topa hükmetmesini, ayağındaki topu kullanmadan önce çevre kontrolü yapmasını beğendim. Taylan- Berkan birlikte oynamalı ama hızlı ve çabuk paslaşmaya fren olan Aytaç yanlarında olmamalı. Aanholt da Galatasaray’ın soluna akıl ve kalite katacak. Hollandalı, sol ayağına çok hakim ama önündeki Babel maalesef vatandaşının çabuk oynama anlayışına ayak uyduramadı. Aanholt neden çıktı anlamadım. Madem Aanholt çıkacak, Terim’in yerinde olsam güzel bir gol atan, sol bekte de oynayabilen Boey’i sola çeker, sağ beke de Yedlin’i alırdım ve tercihim asla Ömer Bayram olmazdı. Galatasaray turu geçebilir. Dilerim kaleci Berk heyecan yapmaz. Terim rövanşa öncelikle Berk’i zihinsel olarak hazırlamalıdır.